Buhârî’nin el-Câmi’u’s-Sahîh ile Küleynî’nin el-Kâfî Adlı Eserlerinin Hadis Literatüründeki Yeri ve Önemi Buhârî’nin el-Câmi’u’s-Sahîh ile Küleynî’nin el-Kâfî Adlı Eserlerinin Hadis Literatüründeki Yeri ve Önemi
Abstract
Hadis ya da sünnet, değişik açılardan farklı tanımlar yapılmakla birlikte, genel olarak Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerini ifade eden bir kavramdır. Hadis âlimleri (Ehl-i hadis), Resûl-i Ekrem’in yaratılışla ilgili (hılkî) özelliklerini (şemâil) ve ahlâkî (hulkî) vasıflarım da hadisin kapsamı içine alırken, bazı âlimler hadis teriminin muhtevasını daha da genişleterek sahâbe ve tâbiînin şahsi beyan ve fetvalarını da bu kapsamda değerlendirmişlerdir. Buna göre Hz. Peygamber’e ait olanlara merfû, sahâbeye ait olanlara mevkûf, tâbiîne ait olanlara da maktû hadis denilmektedir. İmâmiyye Şîası’na göre hadis, mâsumlarm4 söz, fiil ve takrirleridir. Bu tanıma göre hadis, Hz. Peygamber ile onun gibi mâsum kabul edilen kızı Hz. Fâtıma ve on iki imamın sözleri, fiilleri ve takrirleri olup bunlar arasında fark yoktur. Çünkü Resûl-i Ekrem’e gelen “ruh” onun vefatından sonra imamlara intikal etmiştir. Mâsum olmayan kimselerden sadır olan sözlere eser denilmektedir
Hadis ya da sünnet, değişik açılardan farklı tanımlar yapılmakla birlikte, genel olarak Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerini ifade eden bir kavramdır. Hadis âlimleri (Ehl-i hadis), Resûl-i Ekrem’in yaratılışla ilgili (hılkî) özelliklerini (şemâil) ve ahlâkî (hulkî) vasıflarım da hadisin kapsamı içine alırken, bazı âlimler hadis teriminin muhtevasını daha da genişleterek sahâbe ve tâbiînin şahsi beyan ve fetvalarını da bu kapsamda değerlendirmişlerdir. Buna göre Hz. Peygamber’e ait olanlara merfû, sahâbeye ait olanlara mevkûf, tâbiîne ait olanlara da maktû hadis denilmektedir. İmâmiyye Şîası’na göre hadis, mâsumlarm4 söz, fiil ve takrirleridir. Bu tanıma göre hadis, Hz. Peygamber ile onun gibi mâsum kabul edilen kızı Hz. Fâtıma ve on iki imamın sözleri, fiilleri ve takrirleri olup bunlar arasında fark yoktur. Çünkü Resûl-i Ekrem’e gelen “ruh” onun vefatından sonra imamlara intikal etmiştir. Mâsum olmayan kimselerden sadır olan sözlere eser denilmektedir