Articles

Cahiliye’den İslâm Toplumuna Ticari Hayat Üzerine Bazı Tespitler Observations on Commercial Life from the Pre-Islamic Period to Islamic Society Cahiliye’den İslâm Toplumuna Ticari Hayat Üzerine Bazı Tespitler

Elnurə Əzizova Dr. Xəzər Universiteti

Necə istinad edilir?

Əzizova, Elnurə , Əzizova, E , , Bakı Dövlət Universiteti İlahiyyat Fakültəsinin Elmi Məcmuəsi, Cahiliye’den İslâm Toplumuna Ticari Hayat Üzerine Bazı Tespitler, 7, 14, 2010, 105-114, 2010

Zotero Mendeley EN EndNote

Xülasə

Tarih boyunca sosyoekonomik hayatın belkemiğini oluşturan ticaretin Câhiliye’den ilk İslâm toplumuna geçirdiği değişiklikler incelenirken Arap yarımadası genelinde Mekke’nin diğer ticarî merkezlerle kıyaslanmayacak kadar önem arz ettiği kuşkusuzdur. Ticaretin Cahiliye’den itibaren Arap toplumunda saygıdeğer bir meslek olarak telakkî edildiği ve tâcirlerin kendi bölgelerinin nüfuzlu ve itibarlı şahısları addedildiği bilinen bir husustur. Mekke’nin nüfuzlu olduğu kadar cömert tacirlerinden sayılan Abdullah b. Cüd‘ân, fakirlere ve yolculara açık sofrasıyla şairlerin methine mazhar olacak kadar şöhrete ulaşmıştır. Bu bağlamda Kureyşli tâcirlerin, servete rağmen cimrilik ve açgözlülük gibi bu meslek erbabının genel tabiî huylara sahip mensuplarından temayüz ettiğini ileri süren Câhiz, onların “şairlere, hükümdarlar gibi bağışta bulunduklarını, misafirlere ikram, akrabalara ihsanda bulunduklarını, Kabe’nin ziyaretçilerine hizmet ettiklerini, deri sofralarda yaya ve binekli herkese haysa yedirdiklerini” cömertliklerinin kanıtı olarak zikretmektedir.
Due to the range of geographic and social factors, the Quraysh merchants played too important role to disregard in the commercial life of first Muslim society. In this article the data from classical sources related to the merchants, especially who continued to engage with their occupations after Djahiliya, will be discussed in the framework of Islamic principles regarding to the commerce as a profession. Additionally, the prohibition process of shopping methods related to the mentality based on the principle of increasing the interest income (as the customer deception; abuse of property owner’s ignorance; the lack of opportunity to examine product sufficiently; fictitious sale of the product etc.) will be investigated.
Tarih boyunca sosyoekonomik hayatın belkemiğini oluşturan ticaretin Câhiliye’den ilk İslâm toplumuna geçirdiği değişiklikler incelenirken Arap yarımadası genelinde Mekke’nin diğer ticarî merkezlerle kıyaslanmayacak kadar önem arz ettiği kuşkusuzdur. Ticaretin Cahiliye’den itibaren Arap toplumunda saygıdeğer bir meslek olarak telakkî edildiği ve tâcirlerin kendi bölgelerinin nüfuzlu ve itibarlı şahısları addedildiği bilinen bir husustur. Mekke’nin nüfuzlu olduğu kadar cömert tacirlerinden sayılan Abdullah b. Cüd‘ân, fakirlere ve yolculara açık sofrasıyla şairlerin methine mazhar olacak kadar şöhrete ulaşmıştır. Bu bağlamda Kureyşli tâcirlerin, servete rağmen cimrilik ve açgözlülük gibi bu meslek erbabının genel tabiî huylara sahip mensuplarından temayüz ettiğini ileri süren Câhiz, onların “şairlere, hükümdarlar gibi bağışta bulunduklarını, misafirlere ikram, akrabalara ihsanda bulunduklarını, Kabe’nin ziyaretçilerine hizmet ettiklerini, deri sofralarda yaya ve binekli herkese haysa yedirdiklerini” cömertliklerinin kanıtı olarak zikretmektedir.