Articles

Saray Nakkaşhânesi ve XV. Yüzyılda Osmanlı Tezhip Sanatını Şekillendiren Üslûplar The Palace Workshop and Styles Shaping Ottoman Illumination Art in the 15th Century Saray Nakkaşhânesi ve XV. Yüzyılda Osmanlı Tezhip Sanatını Şekillendiren Üslûplar

Gülnihal Küpeli Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü Tezhip-Minyatür Anasanat Dalı Öğretim Görevlisi

Necə istinad edilir?

Küpeli, Gülnihal , Küpeli, G , , Bakı Dövlət Universiteti İlahiyyat Fakültəsinin Elmi Məcmuəsi, Saray Nakkaşhânesi ve XV. Yüzyılda Osmanlı Tezhip Sanatını Şekillendiren Üslûplar, 6, 11, 2009, 474-494, 2009

Zotero Mendeley EN EndNote

Xülasə

Osmanlı saray nakkaşhänelerinin, dönemin sanat anlayışını yansıtması ve farklı üslüplarda çalışan sanatkärları aynı çatı altında birleştirmesi açısından ayrı bir önemi vardır. Ne zaman kurıılduğu ile ilgili şıı ana kadar elde edilen bilgilerin yetersiz olduğu nakkaşhdnelerde, XV. ve XVI. yy. ’da bezemeli eserlerin altına imza atma geleneği de yaygın olmadığından, sanatkär ve eserleri hakkında ayrıntılı bilgi edinilememekte, dolayısıyla üslüpların sanatkärlar üzerinden belirlenmesi oldukça güçleşmektedir. Buna rağmen nakkaşhänelerin çalışma sistemieri ve üslüp farklılıkları hakkında, Ehl-i Hiref kayıtlarından ve eserlerdeki bezemelerden yola çıkarak yorum yapabilmek mümkündür. Şöyle ki XV. ve XVI. yy. ’da Osmanlı nakkaşhänelerinde “Naif Üslub”un yanı sıra "Timurı”, "Türkmen” ve ismi konusunda mııtabakat sağlanamamakla birlikte "Baba Nakkaş” olarak tanımlanan farklı üslüplar etkili olmuştur. Ayrıca XV. yy. ’dan itibaren farklı coğrafyalardan gelen sanatkärlar ile Osmanlı sarayındaki mevcııt sanatkärların oluşturduğıı ortak zevk, yeni bir üslubun oluşumıına zemin hazırlamıştır. Daima etkileşime açık olan Osmanlı sanatkärı aldığı her farklı biçim ya da tasarımı özümsemiş ve bu anlayışın sonucu olarak XVI. yy. ’da kendine has bezeme tarzına sahip "İstanbul Üslubu” meydana gelmiştir.
The Ottoman Palace atelier of ornamental works (Nakkash-häne), having the featııre of gathering artists of different branches and remarking the evidence of the characteristics and qualities of the times has a special signi-ficance. Not only the exact date of the fırst foıındation of the Nakkash-häne is not discoverable, but also there are some difficulties in discovering the artisans of the orncımentals and matching works with their artists since the ha-bit of pııtting sign into the effects were not prevalent. Therefore determining of current styles through the artisans is an insuperable task. Ehl-i Hiref records and the ornaments of the works, nevertheless, provide us an opportunity to comment on working system of the imperial ateliers and the variations of the styles where took place. In that connection we can easily say during the 16th and 17th centuries the dominant styles the so-called “Naive style ” as well as “Timuri” and “Türkmen’' styles. We may also add another one called ‘'Baba Nakkash” despite the fact that the real name of the style stili is disputable. Besides, we may conclude that the studio was open to new tastes coming from oııtside of Ottoman world. Especially in the 15th centııry through the settlement of foreign artisans in the Palace and together with these artisans had already in Service a new taste developed and in the following centııry the “istanbul style” would occur as a result of such harmony and synthesis of different tastes.
Osmanlı saray nakkaşhänelerinin, dönemin sanat anlayışını yansıtması ve farklı üslüplarda çalışan sanatkärları aynı çatı altında birleştirmesi açısından ayrı bir önemi vardır. Ne zaman kurıılduğu ile ilgili şıı ana kadar elde edilen bilgilerin yetersiz olduğu nakkaşhdnelerde, XV. ve XVI. yy. ’da bezemeli eserlerin altına imza atma geleneği de yaygın olmadığından, sanatkär ve eserleri hakkında ayrıntılı bilgi edinilememekte, dolayısıyla üslüpların sanatkärlar üzerinden belirlenmesi oldukça güçleşmektedir. Buna rağmen nakkaşhänelerin çalışma sistemieri ve üslüp farklılıkları hakkında, Ehl-i Hiref kayıtlarından ve eserlerdeki bezemelerden yola çıkarak yorum yapabilmek mümkündür. Şöyle ki XV. ve XVI. yy. ’da Osmanlı nakkaşhänelerinde “Naif Üslub”un yanı sıra "Timurı”, "Türkmen” ve ismi konusunda mııtabakat sağlanamamakla birlikte "Baba Nakkaş” olarak tanımlanan farklı üslüplar etkili olmuştur. Ayrıca XV. yy. ’dan itibaren farklı coğrafyalardan gelen sanatkärlar ile Osmanlı sarayındaki mevcııt sanatkärların oluşturduğıı ortak zevk, yeni bir üslubun oluşumıına zemin hazırlamıştır. Daima etkileşime açık olan Osmanlı sanatkärı aldığı her farklı biçim ya da tasarımı özümsemiş ve bu anlayışın sonucu olarak XVI. yy. ’da kendine has bezeme tarzına sahip "İstanbul Üslubu” meydana gelmiştir.

Referanslar

  • AKSOY Şule-Filiz Çağman, Osmanlı Sanatında Hat, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1988.
  • BAYAT Ali Haydar, ‘Osmanlı El Sanatlarmm Gelişmesinde Ehl-i Hirefin Rolü ve Kimliği”, El Sanatları Dergisi, Türk El Sanatlarmm Dünü-Bugünü-yarını Sempozyumu Tebliğleri (4 Nisanl994), Ord. Prof. Dr. A.Süheyl Ünver’e Armağan, sy.l, Konya, 1997, s.53-63.
  • ÇAGMAN Filiz, “Saray Nakkaşhänesinin Yeri Üzerine Düşünceler”, Sanat Tarihinde Doğudan Batıya, Ünsal Yücel Anısına Sempozyum Bildirileri, Sandoz Kültür Yayınları, İstanbul, 1989, s.35-46.
  • ÇAGMAN Filiz, “Baba Nakkaş”, DİA, c.4, İstanbul, 1991, s.369-370.
  • ÇAGMAN Filiz, “Mimar Sinan Döneminde Saray’ın Ehl-i Hiref Teşkilatı”, Mimar Sinan Döneminde Türk Mimarlığı ve Sanatı, haz. Zeki Sönmez, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1988, s.73-77.
  • DERMAN Çiçek, “Timurlu Devri Tezhip Sanatının Fatih Devri Tezhi-bine Katkılan”, 6. Türk Kültürü Kongresi: Türk Kültürünün Dünya Kültürlerine Etki ve Katkılan, Ankara, 21-26 Kasım 2005, (Yayınlanmamış Bildiri Metni).
  • DOĞANAY Aziz, “Klasik Devir Hanedan Türbelerinde Tezyinat”, Divan İlmi Araştırmalar, İstanbul 2003/1, sy.14, s.165-184.
  • HINZ Walther, Türkmen Akkoyunlu Imparatorluğu, haz. Necib Aygün Akkoyunlu, Adil Şen, Ankara, t.y.
  • KARATAY Fehmi Edhem, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi Arapça Yazmalar Kataloğu, c.l, (A.800), Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul, 1962.
  • KÜPELİ Gülnihal, II. Bäyezid Dönemi Tezhip Sanatı, Marmara Üni-versitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Geleneksel Türk El Sanatları Ana Sanat Dalı Tezhip Süsleme Programı, (Yayınlanmamış) Sanatta Yeterlik Tezi, Danışman: Prof. Çiçek Derman, İstanbul, 2007.
  • MAHİR Banu, Osmanlı Minyatür Sanatı, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2005.
  • TANINDI Zeren, “Kitap ve Tezhibi ”, Osmanlı Uygarlığı, haz. Halil İnalcık, Günsel Renda, Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2003, c.2, s.865-891.
  • TANINDI Zeren, “An Illuminated Manuscript of the Wandering Scholor ibn al- Jazari and Wandering Illuminators Between Tabriz, Shiraz, Herat, Bursa, Edime, istanbul in the 15th Century”, Turkish Art lOth International Congress of Turkish Art, 17-23 September 1995 Geneve, ed. François Deroche, Foundation Max Van Berchem, Geneve, 1999, s.647-655.
  • TANINDI Zeren, “Nakkaşhäne”, DİA, c.32, İstanbul, 2006, s.331.
  • UZUNÇARŞILI İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilatı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1984.
  • ÜNVER A. Süheyl, “İstanbul’un Fethinden Sonra İlim ve Sanat” Fethin 511. Yıldönümü Konferansları, İstanbul Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 1964, s.16-28.
  • ÜNVER A. Süheyl, İstanbul Risaleleri IV, İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Yayınları, İstanbul, 1995.
  • YAZIR Mahmud Bedreddin, Medeniyet Aleminde Yazı ve İslam Me-deniyetinde Kalem Güzeli, c.I, Ankara, 1981.