Mu’tezilî Düşüncede Aklın Nakilden Önce Gelmesi Meselesi Üzerine (Kâdî Abdülcebbâr Örneği)

Müəlliflər

  • Kamil Güneş Baku Devlet Universitesi, İlahiyyat Fakultesi muallimi, Selçuk Universitesi İlahiyyat Fakultesi, Kelam Ana Bilim Dalı araştırma görevlisi
Dini inanışlardan ve düşüncelerden söz edilirken genel bir ifadeyle iki ana referanstan söz etmek mümkündür. Bunlardan birisi nass, diğeri ise akıldır. Tüm İslami ilimlerin doğuş ve gelişim süreçlerinde akıl ve nakil birbirinin rakibi değil, tamamlayıcı unsuru, birbirlerinin ayrılmaz parçaları olmuşlardır. Tamamen nakle dayalı gibi görünen rivayet ilimlerinde bile, gerek rivayette bulunmanın mahiyet ve şartları, gerekse rivayet edilen belgenin içeriğinin sıhhatli bir şekilde anlaşılmasını ortaya koymada aklın vazgeçilmez rehberliği gereklidir. Kelam ve fıkıh gibi ilimlerde ise aklın gerek usül belirlemede, gerekse nasslardan istidlalde bulunmada ne kadar önemli rol oynadığı bu ilimlerin ihtilaflarla dolu tarihine bakıldığında daha iyi anlaşılır. Zira aklın farklı yönlerde işletilmeleri söz konusu olmasa bu kadar farklı görüşten söz etmek mümkün olmazdı.

Məqalə Məlumatları

  • Məqalə Növü Articles
  • Təqdim Edildi mart 30, 2004
  • Yayımlanıb mart 30, 2004
  • Nömrə № 01(01) Mart 2004
  • Bölmə Articles
  • Fayl Yükləmələri 13
  • Abstrakt Baxışlar 31
  • Paylaş
Endirmə datası hələ yoxdur.